"Balık" kitabını korka korka okumaya başladım zira kitabın konusunun "savaş" olduğunu biliyordum ve içimin sıkışacağını, daralacağımı düşünmüştüm okurken...

Öyle olmadı, tam tersi hikaye bir umuda yolculuk hikayesi...

"Kaplan" bir erkek çocuk ve anne babasının yardım gönüllüsü olarak çalıştığı "yabancı" bir köyde yaşıyor. Bölgede yayılan savaş artık kapıya dayanıp köyü tehdit etmeye başladığında Kaplan ve ailesinin de biran evvel köyü terk etmeleri gerekiyor. Tam ayrılmadan Kaplan, çamurlu bir su birikintisinde canlı bir balık görüyor ve onu yanlarına almak istiyor. Kitap boyunca hayranlıkla izlediğim ebeveynleri o sıkıntılı süreçte bir kavanoza koyarak balığı yanına almasına izin veriyorlar.

Yolculuk sınıra kadar bir rehber ve bir eşek eşliğinde son derece uzun ve çetin geçiyor, yolculuk sırasında hiç düşünmedikleri zorluklar yaşarlar... İşte hikaye bu yolculuğu, yolculuk sırasında yaşadıklarını, her biri ayrı analiz edilmesi gereken rehber, anne, baba ve Kaplan´ın karakterlerini, umutlarını, hislerini anlatıyor.

Nefesimi tuttuğum, nefessiz okuduğum çok can alıcı ve vurucu yerleri var kitabın, umut hiç kaybolmuyor... azalıyor, çoğalıyor ama kaybolmuyor.

2002 İngiltere Fidler Ödüllü ( ki ilk kez bir çocuk romanına verilmiş ) bu kitabı sanırım 9-10 yaş üzeri çocuklar daha tadını alarak okuyabilirler, belki onlardan önce siz de okumak istersiniz?

Kitabın Orjinal Adı : Fish

Resimsiz ve 173 sayfa