ozlem-korcak-ile-soylesi-kitapkurduanne-yazar-ve-cizer-soylesileri

Özlem Korçak ile Söyleşi


Merhaba !

Bir süredir ara verdiğim KitapkurduAnne Yazar ve Çizer Söyleşileri´nin yeni konuğu Özlem Korçak. Özlem, aslında bir Kimya Mühendisi fakaaat siz onu çocuk kitaplarındaki tatlı çizimlerinden tanıyorsunuz. Kılkuyruk Popi, Uykusuz Her Gece, Bir Fil Nasıl Uyur veya Uğurböceği Kapıyı Çalarsa gibi kitapların tatlı çizeri Özlem aynı zamanda KitapkurduAnne´nin ağaçta kitap okuyan kız logosunun da çizeri.

Şu an için Londra´da yaşayan Özlem´e bu güzel söyleşi için çok çok teşekkür ediyorum ve sizi onunla baş başa bırakıyorum...




Sevgili Özlem, bize biraz çocukluğundan, çocukluk hayallerinden bahseder misin?
Bursa´da doğdum, bütün çocukluğum Bursa´da geçti. Çocukluğunu sokakta yaşayan şanslı çocuklardanım. Babam PTT de çalıştığı için lojmanda büyüdüm. Lojmanda süper çete bir arkadaş grubum vardı, okuldan gelir gelmez kendimizi lojmanın bahçesine atar oyunlar oynardık. Anneler balkondan bizi bağıra çağıra eve çağırana kadarda eve dönmezdik. Sonra her sene yazları Bursa´ya çok yakın sahil kasabasında yazlığa giderdik, orada denizin tadını çıkarırdık. Bazen dayımlara köye giderdik kuzenlerimle tarlada fasulye çuvallarının arasında oyunlar kurduğumuzu hatırlıyorum, çilek tarlalarında fazla çilek yemekten hasta olurduk sonra. Çok eğlenceli bir çocukluk geçirdiğimi söyleyebilirim. Bütün gün bisiklet tepesinde, bacaklar yara bere içinde hafif erkek çocuğu gibi görünen bir çocuktum. Hayallere gelince sanırım çok absürt hayaller kurmamışım, genel olarak hayallerim gerçekleşti diyebilirim, şimdi daha çok kızım için hayaller kuruyorum galiba.
Çizim yeteneğin ne zaman keşfedildi? Sen de küçüklüğünden beri çizegelenlerden misin?Küçük yaşlardan beri bir şeyler çizmeyi severim, sürekli bir şeyler karalarım. Defter kenarlarım, sıram, ellerim, hatta bazen kıyafetlerim karalamalarla doluydu, arkadaşlarıma notlar çizerdim arada. Ortaokul ve lisede daha çok sulu boya resimler yapıyordum, genellikle manzara resimleri, eski Bursa evi resimleri yapardım. Lisede resimlerimle birkaç sergiye katılmıştım. Üniversitede daha çok yağlı boya denemelerim oldu, daha çok soyut denemelerdi. Ama bunlar hep hobiden öteye geçememişti.


Eğitim hayatından bahsedebilir misin? Eğitim hayatın boyunca ailenden ne derece destek gördün, hayallerini desteklediler mi?
Eğitim hayatım çizim işlerinden çok alakasız aslında. Çünkü ben gerçek hayatımda doktora yapmış bir Kimya Mühendisiyim :) Gerçek hayatım diyorum, çünkü çizerlik benim için hayal gibi, sanki ikinci kişiliğim:) Kızım Mira doğana kadar çizerlik gibi bir kimliğim yoktu. O doğduktan sonra ona çizmeye başlayıp bu alana çok fazla ilgi duydum. Çizerlik veya resim konusunda hiç eğitim almamıştım. Londra’ya taşındıktan sonra buradaki illüstrasyon eğitimlerine katılmaya başladım. Londra´da mühendislik hayatım biraz yavaşladığı için daha çok emek verip daha çok çizme ve geliştirme fırsatı buldum. Ailem sağ olsunlar her alanda her kararımı sonuna kadar desteklediler.
Ne zamandan beri çocuk kitapları resimliyorsun? İlk nasıl başladın ve şimdiye kadar hangi kitapları resimledin?
Kızım Mira doğduktan sonra ailecek çocuk kitaplarına ilgi duymaya başladık. Hatırı sayılır bir kütüphane yaptık ona. Sonra artık Mira için değil de çoğunlukla kendim için çocuk kitabı aldığımı fark ettim. Kitapçılarda uzun uzun vakit geçiriyorduk Mira’yla. Ufak ufak Mira için oyunlar, kartlar çizmeye başladım. Sonra Mira için “İyi Uykular Momo” adında kısa bir uyku kitap çizdim. Bunu bloğumda e-book olarak yayınladım, oldukça ilgi gördü. Sanırım bu bir başlangıç oldu. Bu kitaptan sonra yazar arkadaşım Salim Keskingöz’le beraber çocuk kitapları yapmaya karar verdik, o yazdı ben çizdim. İlk olarak Salim Keskingöz’ün yazarı olduğu Elma Yayın evinden çıkanKılkuyruk PopiUykusuz Her Gece” ve “Güzellik Tacı”nı çizdim. Sonra yine Elma Yayın evinden çıkan Ferrin İlbay Yalnız’ın yazarı olduğu “Kayıp Madalyanın Peşinde” kitabını çizdim. En son yine Salim Keskingöz’ün yazarı olduğu Mikado Yayın evinden çıkan “Bir Fil Nasıl Uyur?” ve Tubitak´tan basılan Prof. Neşe Erol ve Salim Keskingöz’ün yazarı olduğu “Uğur Böceği Kapınızı Çalarsa” kitaplarını resimledim.


Resimlediğin çocuk kitapları içinde senin için ayrı bir yeri olan var mı? Varsa neden?
Aslında Kılkuyruk Popi kitapları ilk kitaplarım olduğu için yeri bende ayrı ama sanırım benim için en özel kitap “Uğur Böceği Kapınızı Çalarsa”. Devlet korumasında olan bir minik kız çocuğunun yeni ailesine kavuşma hikayesi olduğu için beni çok etkiliyor. Bu çok hassas bir konuyla ilgili okul öncesi resimli bir kitap Türkiye’de maalesef yoktu, bildiğimiz kadarıyla kitabımız ilk oldu, bu yüzden de çok seviniyorum.
Çizim süreci nasıl gelişiyor, hikayeyi gördüğün andan itibaren bize biraz bu süreçten bahsedebilir misin?
Ben şimdiye kadar 5 kitabımın 4 ünde yazar arkadaşım Salim Keskingöz’ le beraber bir ekip gibi çalışarak resimlemeler yaptım. Yani bazen ben onun metinlerine müdahale ettim, bazen o benim çizimlerime müdahale etti. Genelde önce Salim bana yazdığı hikayeyi gönderir, hikaye üzerinde önce biraz tartışır sonra sayfalara böleriz. Böldüğümüz sayfalar üzerinden taslak çizimler yapmaya başlarım. Taslaklara karar verdikten sonra çizimleri kabaca tamamlayıp yayın eviyle paylaşıyoruz.


Sence iyi bir resimli çocuk kitabı nasıl olmalıdır?
Resimleri yaratıcı bir şekilde özgün çizilmiş olmalı bence, çocuğu bir şekilde içine alabilmeli. Ayrıca çocukların özellikle hayal gücü ve yaratıcılık duygularını harekete geçirmeli ve sanat algılarını da geliştirebilecek düzeyde olmalı.
Kızının ve senin en çok sevdiğiniz çocuk kitapları ve yazarlar hangileri?
Kızım deli bir şekilde Sakar Cadı Vini hastası, okumadığı kitabı kalmadı artık. Londra´ya geldiğimizden beri Roald Dahl çok okuyoruz. Özellikle Matilda’yı çok seviyoruz. Oliver Jeffer’s a büyük hayranlığımız var. Her kitabını çok seviyoruz ama özellikle “Incredible Book Eating Boy”, “Stuck”, “Heart and the Bottle” ve Crayon kitapları çok özel bizim için. Jimi Field yeni çizer keşfimiz ne çizerse seviyoruz, özellikle “Oi Frog” çok komik, Neil Geiman’ın resimli kitaplarını seviyoruz, en çok “Wolves in the Walls”. Dr. Seuss kitapları çok hoşumuza gidiyor. Ayrıca ben bir de Shaun Tan hayranıyım ama Mira şimdilik çok ilgilenmiyor onunla :)


Çizim aşamasındayken kızının fikrine baş vuruyor musun?
Kesinlikle başvuruyorum, ondan onay alana kadar uğraşırım, onay verirse tamamdır. Genelde onu çok gözlemlerim nelere daha çok güler, nasıl tepkiler verir bakarım, bana her zaman ilham verir. Hatta bazen sıkıştığım zamanlar ondan çizim fikri konusunda yardım aldığım zamanlar bile oluyor.
Çocuk kitabı çizmek dışında neler yapıyorsun? Ne zamandan beri Londra´da yaşıyorsun?
Yaklaşık 2.5 senedir Londra’da yaşıyoruz. Çocuk kitabı çizmek dışında bol bol geziyorum aslında, bisiklete biniyorum, minik kafeler keşfedip bol bol kahve tadıyorum, sahaflarda kitap avına çıkıyorum, kızım Mira ile zaman geçiriyorum, buradaki çizerlerle tanışmaya çalışıyorum. Ayrıca çizerlikle ilgili devam ettiğim bir sertifika programı var, daha çok ona yoğunlaştım bu sıralarda orada burada karalamalar yapıyorum, malzeme topluyorum bol bol, çizim günlüğü tutarak arşiv oluşturmaya çalışıyorum kendime.
Uzakta olman yayın evlerinin sana ulaşması konusunda bir sıkıntı yaratıyor mu? Türkiye´ye dönme planın var mı?
Sağ olsun internet çok gelişti. Burada yaşayıp internet sayesinde Türkiye´deymiş gibi olabiliyorum. O yüzden uzakta olmam hiçbir sıkıntı yaratmadı, dergi için de kitap için de çizim aşamalarında her zaman bana ulaşabildiler, ben de rahatça geri dönüş yapabildim. Türkiye´ye bir aksilik olmazsa ağustos ayında dönme planımız var.


En son resimlediğin Uğurböceği Kapıyı Çalarsa kitabı Türkiye için çok çok önemli bir kitap, bu kitabı resimleme maceranı paylaşabilir misin bizimle?
En son kitabımız “Uğur Böceği Kapınızı Çalarsa”, bir aileye kavuşma öyküsü olarak tanımlıyoruz hikayesini. Devlet korumasında olan minik Eda’nın yeni ailesine kavuşmasını ve yeni ailesiyle hikayesini çok sıcak şekilde anlatıyor. Bir arkadaşım sayesinde Hayat Sende Derneği´nin kurucusu ve Koruyucu Aile, Evlat Edinme Derneği Başkanı Abdullah Oskay’la tanışma fırsatı buldum. Sevgili Abdullah böyle bir projeleri olduğunu ve içinde yer almak ister miyim diye sordu. Bende böyle bir konuda elimden gelen ne varsa yapmak istedim. Abdullah Oskay sayesinde tatlı hocamız Prof. Dr. Neşe Erol la tanıştık. Neşe Hoca’mız Ankara Üniversitesinde çocuk ve ergen sağlığı konusunda yıllarca değerli çalışmalara imza atmış, kendini çocuklara adamış. Onun tecrübesi ve bilgileriyle, Salimle beraber çalışmaları sonrasında çok sıcak bir metin ortaya çıktı, ben de resimlemeye çalıştım. Ayrıca hikaye dışında Prof. Dr. Neşe Erol hocamızın çok güzel bilgilendirme metinleri var. Daha önceden de söylediğim gibi konuyla ilgili okul öncesi resimli bir kitap Türkiye’de maalesef yoktu, bildiğimiz kadarıyla kitabımız ilk oldu. Umarım bu konuda bir farkındalık yaratabiliriz, birkaç çocuğa bile ışık olabilsek ne mutlu bize. Çünkü bu çocukların sıcak ve güvenilir bir aileye ve sevgiye çok ihtiyaçları var.
KitapkurduAnne´nin logosunun da çizeri olarak site hakkında ne düşünüyorsun ?
KitapkurduAnne’yi çok sevdiğim, yaptığı işi ve emeklerini çok takdir ettiğim için logosunu yapmak istemiştim. Paylaşımlarını çok nitelikli ve yol gösterici buluyorum. Özellikle yaş gruplarına göre kategorilendirme çok yerinde bence. Sık sık siteye girip neler paylaşmış diye bakarım, kitap listesi yaparken de mutlaka göz atarım.


* Özlem´in bloğuna ulaşmak için lütfen tıklayın ...* Evlat edinme ve Koruyucu aile olmak ile ilgili yazıma ulaşmak için lütfen tıklayın